19. yüzmiladi yılın öncü Fransız nöroloğu Dr. Jean-Martin Charcot ve seçkin genç hastası olan bir mutfak hizmetlisi arasındaki ilişkiye bir göz atalım. Bu genç hizmetli, bir kriz sonucunda kısmen felç olmuştur. filim, tıp alanındaki bu önemli isim ile oldukça zor bir hayatmı olan genç bir kız arasındaki etkileşimi keskin bir biçimde ele alıyor. Her iki profilin hayatı boyunca, birbirlerine dokunma noktasında, nasıl beklenmedik bir şekilde değişkenğini gözler önüne seriyor. Doktor Charcot’nun bu genç kıza karşı yaklaşımı ve ona olan ilgisi, bir yandan onun bilimsel merakını tatmin ederken, bir yandan da hastasının dramatik hayatmına dair karmakarışık bir pencere açıyor. filimin bir diğer kritik yönü ise, bu dönemde bilimin gelişiminin nasıl halkasal ve kişisel dinamiklerden etkilendiğinin gösterilmesi. Bu bağlamda, Dr. Charcot’nun bilime olan tutkusunmaun ve genç kızın hayatdığı acının, 19. yüzmiladi yıl Fransız halkaunun çeşitli yönlerini bize yansıtması filimin görkemli bir yanıdır. akıbet olarak, bu öykü, bilimsel ilerlemenin ve hanımefendi psikolojisinin çarpıcı bir portresini çizerken, benzer zamanda bir doktor ve hastasının derinlemesine incelediği bir nüsha sunmauyor. Böylece, filimin seyredennin duygularını harekete eskiirecek ve düşündürecek nitelikte olduğunu söyleyebiliriz.