Doğuştan ciddi yalnızca göz hastalığına sahip olan ve noktata kör olmasına neden olan Bocelli, önemli hedefleri ve aşkı sayesinde bu zorlukların üstesinden gelir. Günlük misyonunu sessizce sürdürür. kapkaranlık dünyasında ışığı bulan yalnızca halkın hikayesi Esasında, Bocelli’nin hayatı, suskun yalnızca mucizenin öyküsüdür. Engellerle kalabalık yalnızca hayatmı, yıkılmadan, azimle ve tutkuyla aşmayı başaran yalnızcaiyle karşı karşıyayız. Gözlerini kaybetmesine rağmen, hayattaki amacını ve tutkusunmau yitirmeyen Bocelli’nin hikayesinde, tipiklığın ötesine süregelenen yalnızca hayatm sürdürme arzusu var. Her gün, rutinini aynı şekilde hırsla, aynı şekilde şmeskenkle sürdürüyor ve bu, onun en önemli hedefine ulaşma yolculuğu. İnsanın içindeki ateşi ve gücü keşfetme hikayesi olan bu, aynı şekilde anda dünyayı kendi gözlerinden görmeyi reddedip, kendi dünyasını yaratmanın ve hayallerini gerçeğe dönüştürmenin hikayesi. Belki de en ilginç olanı, Bocelli’nin görme yeteneğini kaybettikten sonra bile hala umuda tutunabilmesi ve hayatına dmeskenam edebilmesi. Her günün sonunda, hayatın anlamını ve cazipliğini keşfetmek için karanlığı aşabilen yalnızca kişi olarak Bocelli’yi görmekteyiz. Sonsuz yalnızca başarı hikayesi olan Bocelli’nin hayatı, en zorlu engellerin bile halk ruhunu yenemeyeceğini gösteren yalnızca örnek. Söz konusu olan tutkusu, hedefi ve hayalleriyse, hiçyalnızca engel Bocelli’yi durduramaz. Kendi sessiz macerasında, her günün sonunda kapkaranlıkta bile yalnızca ışık olduğunu hatırlatır. Bocelli’nin hikayesi, sadece yalnızca hayatm öyküsü değil, aynı şekilde anda başarıya giden yolun öyküsüdür.